MİR MURAT DEMİR İnce bir çizgi, uzun mu uzun, çok da engebeli Mutlak gerek, çizgiyi aşmadan, şaşmadan yürümeli Bir tarafına delilik diyorlar, bir tarafı dahilik Delirmemek için direniyorum Dahi olmaya yetmem, çaba ile yürüyorum Cevval, diretken hallerim, istemem delilik Çok yaşadıklarım var, çokça bildiklerim Bileceklerim on katı, nasıl bilgeyim derim Performans ayrı, randıman farklı, gerek […]
Read MoreYAĞMUR ZARİF İçimde cam kırıkları, çığlık çığlığa çocuk sesleri Ah benim pembe taçlı çocukluğum Masallarda gezen peri kızım, beyaz atlı prensim Koşardık ya cıvıl cıvıl dar sokakların duman tüten bacalarında huzura Aldırmazdık ya hani çamurlu sularda oynamaya Bir saat sonrasını hatırlamayacak kadar masumdu kavgalar Hatırlar mısın Ahmet nasıl çıkardık komşunun erik ağacına Ya sen Ayşe […]
Read MoreMESUT TİM Bu tartışma sonsuza (sonsuz diye tabir ettiğiniz ne ise o kadar) kadar sürer gider… Ben kimseyi sorgulamak istemiyorum… Zaten öyle bir yetkim de yok, görevim de… Sadece söylemek ve sormak istiyorum… En yakın zamanımızdan bir örnek… İsrail sürekli olarak Filistin’e saldırıyor… Ölenlerin sayısı 1000’i geçti… Resmen bir katliam… Ölenlerin yüzlercesi kadın ve çocuk… […]
Read MoreArka arkaya 2 şiirimsi… Biraz egoistlik yaptım, kendimi anlattım diyebilirim. Lakin benim sözlerim aslında başkalarının benim için söyledikleri… O yüzden ben sadece onları biraz toparladım, sıraya koydum… Tanıştığım da “Seninle tanıştığıma memnun oldum” diyen biri… 1 hafta sonra “Seni tanıdığım güne lanet olsun” diyorsa… Demek ki bazı söylemleri hakediyorum… Kimbilir… O İNSAN O MESUT TİM… […]
Read MoreMESUT TİM Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Her ne kadar söze acısıyla, tatlısıyla diye başlıyorsak da geçtiğimiz yıl tatlı bir şey olmadı sanki. Kısa bir hesaplaşma yapacağım. Lakin 2017 yılı için değil 2017 yıllık bir hesaplaşma… Her şeye rağmen hayat devam ediyor desek de hayat çoğu insanlar için bitti. Nasıl bitmesin ki canından […]
Read MoreMESUT TİM Ne yalan söyleyeyim şu garip dünyaya gelirken böyle şeyler yapacağımı hiç düşünmemiştim… Benim için herkes gibi bir baltaya sap olana kadar baba ocağında kalır, bir meslek sahibi olur, biraz birikim yapınca evlenip, çoluk çocuğa karışır diye planlar yapmışlardır muhakkak… Bu düşüncede olanların bütün planlarını bozdum sanırım… Bu plan bozma işi sanıldığı gibi şimdiki […]
Read MoreÇUKUROVA YOLUNDA Yıl 1950 çukurova pamuk denizi… Traktör ve arkasında romörk romörkte 40 insan!.. dursun dayı, hasan emmi, salih kardeş, fatma sultan ve emine bacı ve diğerleri… Fatma sultanın sabisi var emzikte, henüz 6 aylık emine bacı hamile karnı burnunda ha doğdu, ha doğacak… Traktör ve arkasında romörk romörkte 40 insan… Romörk çukurlara gire çıka […]
Read MorePINAR ÇAĞLINER İki kanadımın bana sunduğu gökyüzünde, özgürlüğün varlığını yaşamak, kah uçurur beni kah kondurur bir ağacın dalına. Süzüldüğüm rüzgarla, konmayı en çok sevdiğim dallar, çocuk parklarında tüm ihtişamıyla yerini alan ağaçların dallarıdır. Cıvıl cıvıl seslerin, çıkarsız oyunların sahibi çocuklar, beni bile kıskandırır. Yarış edemeyiz onların neşeli cıvıltılarıyla. Bana kalsa hep burada kalırım ama yiyecek […]
Read MoreYeni bir dünya yaratmak, yeni bir dünyaya girmek veya dahil olmak… Ne derseniz deyin bunun adına… Zamanı durduramıyoruz, öyleyse onunla birlikte hareket edip dünya için elimizden geleni yapmamız gerekir. Bu amaçla yola çıktık. İnsan olarak doğduğumuzun bilincindeyiz, insan olarak, insanlar için neler yapmamız gerektiğinin de… Bu bilinçle şimdiye kadar yaptığımız çalışmalar dur durak demeden sürecek… […]
Read More