Breaking News

SEN BEN BİZİM OĞLANLAR…

Bazen düşünüyorum…
Bazen düşündüklerimi, yarın söylesem…
Yoksa, fazla düşünmekten başıma bir şey gelebilir…
1 tek tümce mi?
“İzmir’in hemen hemen her yerinde salon etkinlikleri yapılır…”
ARKASI YARIN…
demiştim 1 gün önce…
VE BUGÜN BAŞLIYORUZ…
Doğma büyüme ve halen yaşayan (64 yıl 11 ay) bir İzmirli olarak yaklaşık 35 senedir İzmir’in sanat, edebiyat tayfasını izlerim… Bazen içeriden bazen de dışarıdan…
Son yıllarda çokça yapılan, özellikle edebiyat grupları içinde bir eylem var, biliyorsunuz…
İzmir’in her yerinde oluşturulan küçük küçük edebiyat – şiir grupları, ama çoğunlukta merkez şiir grubu…
Haftanın hemen hemen her günü farklı yerlerde şiir etkinlikleri var…
Büyük çoğunluğu o gruba dahil olan şair – yazar arkadaşlar temin ettikleri salonlarda toplanırlar, şiirleşirler, kendilerince mutlu olurlar…
Bu eylem devirdaim yapan motor misali durmaksızın sürer gider…
SORMAK İSTİYORUM…
Meraktan inanın…

  1. Bu toplantılarda şiir okumanın amacı nedir?
    a) Topluma bir şeyler vermek mi?
    b) Katılımcıları eğlendirmek mi?
    c) Katılımcıların şiir olarak gelişmesini sağlamak mı?
    d) Başka bir amaç varsa yazabilirsiniz…
    Ben, bu çalışmaların topluma bir şey vereceğinden, öğreteceğinden şüpheliyim…
    Çünkü, hemen hemen her toplantıda zaten aynı kişiler geliyor ve aynı kişiler şiir okuyor.
    Birbirine şiir okumanın kişi üzerinde etkisi nedir, ne değildir? Onu da bilmiyorum.
    Lakin yıllardan beri okullarda yaptığımız münazaralarda bile konu olan bir şey vardır, biliyorsunuz…
    SANAT; SANAT İÇİNDİR… SANAT; TOPLUM İÇİNDİR diye sanırım…
    Bu yapılan; SANAT, SANAT İÇİNDİR’den başka bir sonuca ulaşmıyor.
    O zaman, toplum için edebiyat, sanat yapmıyorsanız…
    SALT BU ÇALIŞMA İÇİNDE OLAN KİŞİLERE ŞAİR – YAZAR – AYDIN vs. diye nitelendirebilir miyiz?
    SANMIYORUM…
    Bu çalışmaları ihtiyacı olan yerlerde yapmak varken, neden şehir merkezinde salonlarda bizbize yaparlar? Anlamıyorum…
    Hemen hemen hepsi köy kökenli olan bu yazar-okurlar neden geldikleri yerlerdeki olanaksızlığı gidermek için oralara gidip, bu faaliyetlerini oralarda sürdürmezler…
    Çok mu zor? Yoksa işin kaymağını yemek varken şehir merkezinde bize ne mi köylerden, kasabalardan diyorsunuz?
    ANLAMIYORUM…
    Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun sorumlusu söyleşilerde hep diyorlar…
    Bugünlere gelmemizin en büyük nedenlerinden biri de zamanın aydınlarının yeteri derecede HALKLA BÜTÜNLEŞEMEMİŞ OLMASI denir…
    Şimdilerde bunu bilerek aynı şeyi yapan sizler, ne kadar aydınsınız, Türkiye’nin gelecek yıllarındaki durumundan ne kadar sorumlusunuz?
    FARKINDA MISINIZ?
    SANMIYORUM…
    Zararın neresinden dönersek kardır misali…
    Ne zaman farkına varacaksınız yaptığınızın yanlış olduğuna ve ne zaman HALKLA BÜTÜNLEŞME YOLUNDA ÇABA HARCAYACAKSINIZ?
    NE ZAMAN GERÇEK ANLAMDA ” A Y D I N ” OLACAKSINIZ?
    Yoksaaaaaa…
    BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN, diyerek…
    BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDERİZ, diyerek…
    Son nefesinize kadar HALKTAN KAÇACAK MISINIZ?
    Bugünlük bu kadar…
    LÜTFEN BENİM GİBİ BU KONU HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZİ YORUMLARDA YAZIN Kİ BELKİ HEP BİRLİKTE YÜRÜMEMİZ GEREKEN YOLDA YÜRÜRÜZ, GİTMEMİZ GEREKEN KÖYLERE – KASABALARA BİRLİKTE GİDERİZ…
    Sevgiyle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.