YALNIZCA SENİ ÖZLEDİM

Bugün yalnızca seni özledim.
İlk başta
Kendimi kandırmak istedim;
Uyandım,
Gözlerimi açmadım.
Sensiz bir dünyanın nasıl göründüğünü
Az
çok,
Ama en fazla çok,
Biliyordum.

Biliyordum bugünün geleceğini,
Günler öncesinden bıraktım bayatlamaya ekmekleri;
Bugün önce
camın karşısındaki güvercinler kahvaltı edecek,
Onlar tık tıklarken mermerden ekmek kırıntılarını,
Ben yalnızca seni özleyeceğim.
Belki birkaç kere dolabın kapısını açıp kaparım,
Belki bir odadan diğerine aheste yolculuklarım olur.
Özlem bu
sağa sola bulaşır
Ve alır ceketimi çıkarım dışarı.
Kalabalığa mı
yoksa tenhaya mı karışmalıyım?
Hem ne fark eder ki
Zaten şehrin her bir noktası
seni özlemeye elverişli.

aldım voltamı az ileride kurulmuş pazara;
Ah pazardaki şu yaşlı teyze,
Yaşlı teyzenin üzerindeki çiçekli elbise,
Ah şu elbisenin rose şarap rengi,
Nasıl da hatırlatıyor seni…

Belli ki bir şeyler almalıyım buradan.
Evvela başımı,
Ardından tezgah altına düşmüş
bahtsız portakal yüreğimi,
Ve sonra
elden ele
elbirliğiyle arkalara yuvarlanmış
Tadı bilinmez domates ruhumu…

Ama sen olsaydın,
Bunları ben toplamazdım!

Ama sen olsaydın,
Bir pazarın ortasında
hüngür
hüngür ağlamazdım!

Bugün ben,
Yalnızca seni özledim…

ÖZGÜR ŞEVKAN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.