BU DÜNYANIN SANA İHTİYACI VAR…

MESUT TİM

Zaman su gibi akıp gidiyor…
Bizler ise çoğu zaman geçip giden zamanın ardından bakıp KEŞKE diyoruz…
Lakin bu keşkeler bizim yarınlarımız için hiçbir şeyi değiştirmeyecek…
Bu biline.
Yarınlar hep bugünden daha iyi olsun derken daha kötü oluyorsa hep bu çoğalan KEŞKEler yüzünden, bunu da biliyoruz.
Öyleyse…
Her 29 Ekim’de tekrar Cumhuriyet’i kurar, Atamızı anarız masa başında.
Sonra dört bir yana dağılırız…
Ne kurduğumuz Cumhuriyet ortadadır ne de Atamıza olan sevgi ve saygımız.
Der ki:

ATATÜRK’TEN SON MEKTUP
Siz beni hâlâ anlayamadınız,
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş “yıl 1919, Mayısın 19’u” diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.

Mustafa Kemal’i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
Siz bana neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin,

Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bana muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı,

Mustafa Kemal’i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.

Mustafa Kemal’i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.

Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
Görüyorum ki hâlâ aynı yerdesiniz hiç
ilerlememiş;
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek
dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız
gülen,

Mustafa Kemal’i anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter,
yeter,

Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. / HALİM YAĞCIOĞLU

Biz hala anlamayız.
Ülkemiz ve dünya güllük gülistanlık gibi vur patlasın çal oynasın hayatımızı yaşar, günümüzü gün ederiz.
Eğlenmek tabii ki hepimizin hakkı.
Lakin onun öncesinde bu ÜLKE için, İNSAN için İNSANLIK için bir şeyler yapmak gerekmez mi?
Ne zaman kendimizden başkası için hiçbir karşılık beklemeden bir şeyler yapacağız?
Bu dünya yalnız bizim için mi?
Bizden başkaları da bu dünyada yaşıyor ise ve onların senin, benim yaşantımda, malımda mülkümde gözü olmaması için onların da gerek ekonomik, gerek kültür – sosyal yönden gelişmesi için neden bir şeyler yapmıyoruz?
İNSAN sahip olmadığı – olamadığı şeylere özlem duyar, onlara sahip olmak için yeri gelir gözünü bile karartabilir.
Ancak; herkesin kültürel ve sosyal yaşantısı birbirine yakın bir düzeyde olursa kimse kimsenin malına – mülküne göz dikmez.
Sonsuz huzur ve mutluluk yaşanır…
SEVGİ, SAYGI, HOŞGÖRÜ, KARDEŞLİK ve PAYLAŞIM gibi değerleri yaşar ve yaşatırsak bu dünya yaşanılası bir dünya haline gelir.
Bunu kimseden beklemeyin.
Bunu yapacak olan SENsin.
Evet, evet YALNIZ SEN.
Eğer SEN bu DÜNYAyı DEĞİŞTİRMEYE karar verdiysen bunu TEK BAŞINA bile yapabilirsin.
İNAN BUNA.
Çünkü; SENİN HER ŞEYİ YAPMAYA GÜCÜN YETER.

Bir daha OKU ve DÜŞÜN.
Bu DÜNYANIN SANA İHTİYACI VAR…

Paylaşacak SEVGİNİZ, BİLGİNİZ biraz da KİTABINIZ olsun…
SEVGİYLE…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.