KUANTUM FELSEFESİ  NEDİR ?

SERPİL CİRİTCİ

Hepimiz enerji yayar ve farklı frekanslarda titreşiriz. Kendi yaydığımız bu enerji de kendine uygun eşdeğer frekanstaki evrensel enerjiyi çeker.

Buradaki soru şudur ;

Yaydığımız bu enerjinin frekansını ne belirler?

Düşüncelerimiz ve bu düşüncelerimizin oluşturduğu duygular ve inanç kalıplarımız belirler. İşte tam bu nedenle “kendimizi nasıl hissettiğimiz “ çok ama çok önemlidir.

İnsan zihninden gün içinde 60.000 -90.000 arasında düşünce geçer. Elbette ki bu düşüncelerin tamamını takip edebilme şansımız yok ama bu düşüncelerin neden olduğu duygularımızın farkında olabiliriz. Çünkü asıl enerjimizi belirleyen bu ruh durumumuzdur.

Duygularımızı da olumlu ve olumsuz inançlarımız ve korkularımız yönlendirir ve bunların çok önemli bir kısmı bilinçaltımızda kayıtlıdır. İşte bu nedenle bilinçaltımıza kaydolmuş bu yerleşik duyguları bulmamız gerekir. Bu çok kısa sürede yapılacak bir iş olmadığı gibi, sihirli bir dokunuş ve kelimeyle çözülecek kadar basit de değildir.

BİLİNÇALTI

Bilinçaltınızı bebekliğinizden bu yana kullandığınız bir çatı katı gibi düşünün. Yaşadığınız her olayın her insanın her düşüncenin her korkunun her duygunun içine atılıp kapısını kapattığınız bir çatı katı. Öyle ki içinde en mutlu olduğunuz zamanların anısı da var, artık hiçbir şekilde hatırlamak istemediğiniz kişi durum ve duygulara ait anılarınız da.

Siz kapıyı her kapatıp çıktığınızda, korku kıskançlık, kızgınlık hissettiren tüm olumsuz duyguları da arkanızda bıraktığınızı ve hatta unuttuğunuzu düşünürsünüz.10 yaşınızda iken öğretmeninizin tüm sınıfın ortasında yüzünüze attığı bir tokat önemsiz gibidir ve zaten üzerinden yıllar geçmiştir.  Zihniniz ve hafızanızda gerçekten unutursunuz da.. Oysa yanılgı tam da burada başlar. Siz farkında olmasanız da o tokadı yediğiniz anda hissettiğiniz aşağılanma, suçluluk ve değersizlik duygusu bir daha çıkmamak ve benzer durumda sizi aynı ruh durumuna çekmek üzere bilinçaltınıza çoktan kazınmıştır bile.

KUANTUM DOLAŞIKLIK

Bu arada kuantum dolaşıklığı yani tüm enerjilerin birbirini etkilemesi nedeniyle evinizdeki eşyalar da sizin enerjinizin frekansına göre cevap verir.

Günlük yaşantımızdaki bazı işaretlere dikkat etmemiz gerekir. Tüm mutsuzluklarımız dengesizlikten kaynaklanır. Yaşadığımız evden tutunda, arabanız, giysileriniz kullandığınız bilgisayara kadar hepsi dengede olup olmadığınızın işaretleridir.

Bunu biraz daha açalım,

Arabanız ne durumda? Onu seviyor musunuz? Onu sık sık yıkamaya götürmediğiniz halde genelde temiz mi? Tıkır tıkır çalışıyor mu yoksa bazı yerlerinden garip sesler mi geliyor? Gerektiğinden fazla yağ ya da yakıt tüketiyorsa ya da arabanızda sık sık arıza çıkıyorsa kendi dengenize bakma zamanıdır.

Bilgisayarınıza neler oluyor peki?. Bugünlerde ağırlaştı mı? Donuyor mu? Pencereleri yavaş mı açılıyor? Bilgisayarınız sizin dengenizi gösteren bir barometre gibidir ve özellikle zihninizin ama aynı zamanda Tanrısal zekanızın ve bir şeyin dengeden çıktığını gösterir.

Unutmayın! Enerjiniz yaptığınız yemeğin lezzetine bile yansır.. İşte bu nedenle ; “ben yemekleri sevgiyle yapıyorum” ifadesi de çok ama çok doğrudur. İstek ve sevgiyle yapılan yemek her zaman lezzetlidir.

İşte hayatınızı yönlendiren ve sizi kadersiz, şanssız olduğunuza inandıran tüm benzer süreçler böyle şekillenir ve devam eder.  Ne kadar çok olumsuz inanç ve korkunuz varsa birer birer o çatıdan (bilinçaltınızdan )çıkıp sizi yönetmeye devam eder.

Bu kısırdöngü  ta ki siz bir gün şapkanızı önüne koyup “Neden hep aynı olumsuzlukları yaşıyorum. Ben mi bir yerde hata yapıyorum acaba? “ diyene kadar sürecektir.

Bu çok önemli hatta büyülü bir andır.

Bu artık kendi ruhunuzun derinliklerine korkmadan inip, kendinizle yüzleşme zamanınızın geldiği kutsal bir andır. Tüm insanların dönüp dolaşıp mutlaka gelecekleri bu nokta artık o insanın hayatında köklü değişim ve dönüşümleri yaratma zamanının geldiğine işaret eder.

Geri dönülmemek üzere bir yola girilmiştir.

Bu yol cesaret ister. Bu yol kendine güven ister. Bu yol kendine inanmak ister ve her şeyden önce bu yol “ sevgi “ister.

Sevgi tüm evrendeki en güçlü enerjidir ve siz o temizliği yaparken yanınıza alacağınız tek şeydir.

Peki bu temizliği yapmaya nasıl başlayacağız?

Düşüncelerimizi yeniden yapılandırarak başlayacağız. Bir anlamda zihnimizi terbiye edeceğiz.

Bir kemancı kemanı çala çala nasıl uzmanlaşırsa biz de bu şekilde ustalaşacağız

Tekrar tekrar çalışarak..

Artık işimize yaramayan bizim hayatımıza olumlu bir hizmet etmediğine inandığımız tüm inanç ve korkularımızı tek tek tespit ederek ve biraz önce bahsettiğim çatı katına girip elinizde bir el feneri ile her köşeyi tek tek aydınlatarak.

Bir gün o çatı katı tertemiz olduğunda hayatınız da ışıl ışıl parlamaya başlayacaktır

Sevgiyle kalın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.