MARTILAR BİLE TERKETTİ ONLARI…

 AYŞEN ERTEKİN

Deniz kenarında yürüyorum.. Mis gibi iyot kokusunu içime çekerken, bir taraftan da manzaranın keyfine varıyorum.
Ve bir martının gölgesi geçiyor üzerimden.. Başımı kaldırıp bembeyaz bulutların arasında, beyaz gri renkteki uçan martıları izliyorum bir süre.. Bu benim için öyle doyumsuz bir seyirdir ki, her fırsatını bulduğumda uzun uzun izlerim onları.
Derken sefer halindeki bir vapur çarpıyor gözüme.. Hani şu yeni görünümleri ile kapalı bir kutuya benzeyen ve hatta kutu değil tabuta benzeyen vapurlarımız.. Deniz, martılar, güneş ve güzel İzmir’im derken bu güzelliklere uymayan kötü görüntü giriveriyor devreye..
Nasıl özlüyorum o eski vapurlarımızda ki sıcaklığı.. Önden yürümeye çalışıp o yan taraflarında ki banklara oturmaya çalışmalarımızı.. Hele yukarıda ki yerleri VİP idi resmen. Çayını gevreğini alırsın, iyot kokusu içinde denizi seyrederek yol alırsın. Çayı bile bir başkaydı. ”İzmir’e geldin mi vapurda bi çay içeceksin” derlerdi. İçerde bile içsen o çayı, o tahta banklarda otururken başka keyif alırdın..
Ve en güzeli de bize bu yolculuklarımız da eşlik eden martılardı…
Biz onları ellerimizle beslerdik. Yol arkadaşlarımızdı onlar bizim.. Elimizdeki gevrekleri kapabilmek için birbirleriyle yarışırlardı. Atmanıza gerek kalmaz elinizden bile alıp uçmaya devam ederdi. Bu bir çeşit bizim seramonimiz haline gelmişti. Martıları beslerken çekilmiş o kadar çok fotoğraf vardır ki.. Ve bu doyumsuz fotoğraflar kaç duygu yüklü dizeleri süslemişlerdir kimbilir..Ya da kaç şaire dizeleri için ilham kaynağı olmuştur..
Peki ya şimdi…


Ben kendi adıma o kapalı kutularda ki ulaşımı hiç sevmedim.. Duygudan yoksun, duyguyu öldürmüşler. Doğru dürüst denizi bile göremiyorsunuz. O zaman ne anlamı kalıyor ki.. Mesela ben Konak’tan Karşıyaka’ya giderken kapalı kutuda gittikten sonra otobüsle giderim, metroyla giderim taksiyle giderim. Deniz havasını alamayıp manzaranın keyfine varamadıktan sonra ne anlamı kaldı..
En kötüsü de o vapurlara o güzel martılar eşlik etmiyor artık.. Ruhsuz, denizde gittiğinizi anlamadan gidiyorsunuz. Görüntüsü bile soğuk..
Velhasıl kelam Martılar Bile Terketti Onları cancağızım.. Ve ”eskiden böyleydi vapurlar….” diye anlatılan anılara döndü..
Güzellikler yaşamanız dileklerimle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.