Mesut Tim… 0555 585 64 42 nolu eski avea, yeni vodafone numarası idi… 2011 yılı Aralık ayına kadar…
2003 yılından beri avea hattı olarak kullandığım numaramı 2010 yılı içinde vodafone’a taşıdım… Taşımaz olaydım demiyorum ilk başlarda… Ama sonradan başıma geleni duyunca siz de ‘taşımaz olaydın’ diyeceksiniz…
250 dakika 19 lira olan tarifem düzenli olarak gidiyordu… Zaten yaptığımız çalışma gereği telefonla pek aramaz, genellik aranırdım… Yaptığımız çalışma da köylere kütüphane kurma projesi idi. Ve ben bu telefonu neredeyse tamamen bu iş için kullanıyordum.
Vodafone’un o dönemde uyarı iletileri vardı biliyorsunuz… Konuşma limitinizin % 80’ini doldurdunuz, konuşma limitinizin % 100’ünü doldurdunuz diye… Bu uyarı iletileri bana da düzenli olarak geliyordu. Zaten birkaç kere ancak gelmiştir. Dediğim gibi aramaktan ziyade aranan bir kişiydim.
Gelelim olayımıza…
10 Kasım 2011… Bayram gecesi… Gecenin 02.00’si… Telefon yanıbaşımda bir mesaj bip’i… Açtım, okudum… Güler misin, ağlar mısın derler ya o misal… Mesaj aynen şöyle… Tarih 10 Kasım 2011… 04 Kasım 2011 tarihi itibariyle konuşma limitinizin % 80’ini doldurdunuz.
Hayırdır inşallah… Ayın 10’u olmuş… 04’ü itibariyle konuşma limitimin % 80’ini doldurduğuma dair mesaj geliyor… demeye kalmadan ikinci mesaj… Müjde, müjde der gibi…
06 Kasım 2011 tarihi itibariyle konuşma limitinizin % 100’ünü doldurdunuz… Bundan sonra yapacağınız konuşmaların dakika ….. kuruştan faturalandırılacaktır…
Bayram günü ben de mesaj çekmek yerine bazı arkadaşları doğrudan arayıp bayramlarını tebrik ettim. Ne kadar limit aşmışımdır bilmiyorum… O günden sonra bayram bitene kadar telefonla kimseyi aramadım… Bayramdan sonra sorunumu çözecek bir vodafone bayii aradım… İzmir’de bulamadım… En son Gaziemir’de tren istasyonunun arkasında bölge müdürlüğüne gittim. Onlar da maalesef… Yapabileceğimiz bir şey yok… Ancak bunu İstanbul, merkezimizden çözebilirsiniz dediler… Ve Aralık ayında 19 lira konuşmalı hattıma 160 küsur lira fatura geldi… Siz olsaydınız ne yapardınız?
Hattın kartını çıkardım, küçük bir kutuya koydum… Hala o kutunun içinde… 2012 yılı Ocak ayı içinde İstanbul’a yolum düştü… Vodafone’un Mecidiyeköy’deki merkezine gittim. En az 1 saat beklemeden sonra bir müşteri temsilcisinin karşısına geçtik… Derdimizi anlattık. Ve sayın müşteri temsilcisinin bana önerdiği şey, 30 lira indirim yapalım, siz bunu ödeyin… Neden ki? dedim. Hatalı bildirimde bulunan sizsiniz… Ve benim 8-9 senelik hattımı kullanmamı engelliyorsunuz resmen dedim… Ancak onun görevi müşterilerin sorununa çözüm bulmak değil, mümkün olduğunca fatura bedelini tahsil etmekti…
Bu parayı ödemeyeceğimi bildirip ayrıldım… Yıl geçti, ve bana bir ihbarname geldi. İzmirli bir avukattan. Bu borcun faizi, avukatlık masrafı ıvır zıvırıyla 500 lira civarında bir ödeme isteniyor…
Ben de başımdan geçenleri sayın avukata anlattım. Ve bu faturanın bana haksız yere çıkarıldığını, ödeme yapmayacağımı, hem mağdur, hem cezayı çeken kişi olduğumu söyledim… Şimdi sayın avukat neredeyse beni hergün arıyor… Konuşma kaydedici numarasından. Ben de açmıyorum… Sonu nereye mi varacak? Nereye varırsa varsın… Ben mahkemelik olmamızı bekliyorum. Ki orada da herşeyi anlatayım sayın hakimlerimize (tabii iş oraya kadar varırsa) ve bunu mümkün olduğunca dillendireyim… Benden sonra ki insanların da başına böyle bir şey gelmesin… Çünkü zaten dört bir yandan tutsak etmişler bizi, sünger gibi emip duruyorlar… Ben de sesimi çıkarmazsam nasıl geleceğiz bu haksızlıkların üstesinden…
NOT: Şikayetlerinizi dile getirmek isterseniz arayabilirsiniz…
0533 030 91 00 – mesuttim@gmail.com
NOT: Bu yazı 2013 yılında yazılmış bir yazı olup sorunlar hala değişmedi sanırım… Öyleyse ne susuyorsunuz…
