“Dünyaya bi daha böyle bir insan gelmez.” diye nitelendirdiğim insan türlerinden. Okutturma, kütüphane açma hastalığı var, tedaviden kaçıyor, organizması da zaten direnç kazanmış, müdahaleyi reddediyor.
İlkokul 1. sınıfta okumayı söktü.
İlk işi, harçlıklarıyla kitap almak oldu.
“Gavur İzmirli” ne de olsa.
Kitaba ulaşması çok kolay.
İzmir Türkiye’ye, Mesut Tim de İzmir’e lazım…
Ticaret kafası hiç olmadı; parayla pulla işi olmaz onun.
Ama ilkokulda, ortaokulda harçlıklarıyla aldığı kitapları, okumaları için arkadaşlarına çok ucuz fiyatlarla verdi.
Evde rafa dizip, hava atmadı yani.
Amaç, yeni kitaplar alıp okuyabilmekti.
Sonra kafasına dank etti: Kendisi, bir şekilde buluyordu. Ya bulamayanlar, alamayanlar ne olacaktı?
İçi içini yiyip bitiriyordu.
Kütüphane açma fikri küçücükken beynine yerleşti.
Kolları sıvadı, başladı “Kitap Kurtluğu”na…
Millet, evine, yatak odasına para sayma makinesi koyar, ayakkabı kutularını dizer;
onun odası kitap dolu, dağıtmak üzere. Say say bitmez, o derece…
O, çıktığı bu aydınlık yolda 32 kütüphane kurdu, açtı, teslim etti.
30’u köy, 2’si de ilçe merkezinde…
Sayması, yazması ne kadar kolay değil mi?
Kitap okuyan zaten yok, bağışı nereden bulacak ki?
Bir de okunup okunmadığı belli olmayan, duvardaki rafta dizili durup duran kitaplarını asla kimseye vermeyenler var.
Bırakın bağışı, emanet olsa bile vermezler; ya yaprakları kırışırsa?…
Aman ha! Çok kötü görünür…
32 kütüphanenin tek adı var: ‘ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ‘…
Reklam da almıyorlar.
Başka ne bekliyordunuz ki?..
Amaç;
‘ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİ DOĞRULTUSUNDA; SORAN, SORGULAYAN, BİLGİLİ, BİLİNÇLİ İNSANLAR YETİŞMESİNE KATKIDA BULUNMAK… BUNUN DA YOLU OKUMAKTAN GEÇER.
Bunun için OKUYUN, OKUTUN’…
Hesap ortada…
Her kütüphanede en az 3-5 bin kitap var. Çarpın 32 ile…
Çıkan rakamı da, en az 500 kişi okusa, onu da çarpın.
Vay be! Rakama bakın, mükemmel…
Dünya Kütüphaneler Haftası kutlaması yapıp, yılda bir gün yarım saat kitap okuyarak, okuma alışkanlığı kazandırılamaz.
Bunun bilincinde, sevgili Tim…
“İnsanları kitapla buluşturmadıktan sonra, kitap okuma alışkanlığı asla kazandırılamaz.
Bunun için de ÖZGÜR BİR TÜRKİYE olması gerekir.” diyor.
12 Eylül 2006’da başladı, köylere kütüphane kurma çalışmalarına.
AMAÇ; Kütüphanesi olmayan köylere kütüphane kurmak.
HEDEF; Türkiye’deki 40.000 köye ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ adı altında
KÖY KÜTÜPHANELERİ kurmak.
TEMEL HEDEF; “Kitap okumasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.” diyen
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün izinde bilgili, bilinçli, soran, sorgulayan toplumsal bireyler yetiştirmek.
Kitap göndermeyi, “Samanyolu yıldızının arkasına çöp boşaltmak…” olarak algılıyor…
Bu yüzden, kitap toplayıp köylere göndermektense, köye ait bir binada kalıcı bir kütüphane açmayı tercih etti, ediyor.
Malum “Çalışan, üreten köylü milletin efendisidir.” dedi ya Mustafa Kemal Atatürk;
Bunu, köylü milletin kölesidir diye anlayanlar, anlamak isteyenler, işlerine öyle gelenler var. Oldu, olacak, olmamalı artık, çünkü kitap var.
Teee 11 Kasım 1938’den bu yana sermaye, sürekli olarak köyü / köylüyü sömürüp, bilinçlenmesini engelliyor.
“Atatürk’ün talimatıyla oluşturulan KÖY ENSTİTÜLERİ, HALKEVLERİ ve KÖY OKUMA ODALARI, 17 Nisan 1940 yılında Meclis’te kabul edilmişti. Lakin gerek iç, gerekse dış baskılar sonucunda yine aynı hükümet ve cumhurbaşkanı tarafından kaldırılması, yok edilmesi için 17 Nisan 1948 tarihinde karar alınmıştır. Yani TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ KARARTILMIŞTIR.” diyor Mesut Tim.
İşte bunu tersine çevirmeye çalışıyor yıllardır verdiği mücadele ile…
Canı çok sıkılıyor bu konulara…
GELELİM ŞİMDİYE KADAR AÇILAN ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANELERİ’NE:
- 11 Ekim 2006: İzmir / Urla / UZUNKUYU köyü,
- 25 Mart 2007: İzmir / Bayındır / SARIYURT köyü,
- 08 Ekim 2007: Rize / Fındıklı / ÇAĞLAYAN köyü,
- 10 Haziran 2008: İzmir / Kiraz / SULUDERE köyü,
- 28 Şubat 2009: İzmir / Karabağlar / KAVACIK köyü,
- 04 Nisan 2009: İzmir / Ödemiş / HAMAMKÖY,
- 20 Temmuz 2009: Afyonkarahisar / Emirdağ / EKİZCE köyü,
- 23 Ekim 2009: İzmir / Çiğli / KAKLIÇ köyü,
- 26 Aralık 2009: İzmir / Bayındır / ÇIRPI beldesi,
- 03 Nisan 2010: İzmir / Seferihisar / ORHANLI köyü,
- 16 Haziran 2010: İzmir / Torbalı / KORUCUK köyü,
- 09 Ekim 2010: İzmir / SEFERİHİSAR ilçesi,
- 25 Aralık 2010: Manisa / Salihli / GÖKEYÜP beldesi,
- 14 Nisan 2011: İzmir / Seferihisar / GÖDENCE köyü,
- 29 Mayıs 2011: İzmir / Tire / KIRTEPE köyü,
- 25 Eylül 2011: İzmir / Ödemiş / BIÇAKÇI köyü,
- 29 Ekim 2011: İzmir / Bayındır / ZEYTİNOVA beldesi,
- 10 Mart 2012: İzmir / Menemen / ALANİÇİ köyü,
- 25 Mayıs 2012: İzmir / Bornova / KARAÇAM köyü,
- 29 Mayıs 2012: İzmir / Ödemiş / MESCİTLİ köyü,
- 10 Kasım 2012: İzmir / Menemen / SÜLEYMANLI köyü,
- 05 Temmuz 2013: Ordu / Gülyalı / TURNASUYU köyü,
- 20 Haziran 2014: İzmir / Güzelbahçe / YELKİ köyü,
- 22 Mart 2016: Şanlıurfa / Siverek / DUYDUM köyü,
- 06 Kasım 2016: İzmir / Menemen / BAĞCILAR köyü,
- 24 Kasım 2016: Manisa / Salihli / BAHÇECİK köyü,
- 25 Mart 2017: Elazığ / Baskil / DOĞANCIK köyü,
- 06 Nisan 2017: İzmir / Güzelbahçe / ÇAMLI köyü,
- 22 Eylül 2017: İzmir / Menemen / HAYKIRAN köyü,
- 10 Şubat 2018: İzmir / Menemen KUBİLAY KÜLTÜR MERKEZİ KÜTÜPHANESİ,
- 23 Nisan 2018: Tekirdağ / Ergene / İĞNELER köyü,
- 29 Nisan 2018: İzmir / Aliağa / AŞAĞIŞAKRAN köyü…
Mesut Tim ile başladık, yine onunla bitirelim.
Adamcağızın da ne güzel soyadı var, kendi gibi; üret dur…
Bu kez kafiyesiz yazacağım: İyi ki varsın sevgili Mesut Tim.
Tüm KÖY ÇOCUKLARI adına, ATATÜRK ÇOCUKLARI adına söylüyorum:
Kitap okuyan, kitap gören, ücretsiz bulabilen çocuklar adına…
Allah razı olsun. Seni çok seviyorum, seviyoruz…
İyi ki varsın. Yolun, yolumuz açık ve aydınlık olsun… / METİN AYDINOĞLU
KİTAP BAĞIŞI İÇİN:
İzmir içinde iseniz, kitap bağışı için bizi arayın: 0533 030 91 00
NOT: Kitap gönderecek olanlar, ANSİKLOPEDİ, SINAV ve DERS KİTAPLARI GÖNDERMEZLERSE seviniriz.
Tam bir okuma kütüphanesi kuruyoruz…
Başta ATATÜRK KİTAPLARI,
ÇOCUK KİTAPLARI,
YERLİ / YABANCI YAZARLARIN ROMANLARI,
ARAŞTIRMA / İNCELEME KİTAPLARI,
KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI,
ATLAS TARZI DERGİLER ve
EDEBİYAT / SANAT DERGİLERİ’nden oluşan KÖY KÜTÜPHANESİ kuruyoruz…
Anlayışınız için teşekkürler…
tebrik ediyorum.. ..bir kitap okudum hayatım degişti..dedirtecek bir çalışma, özveri, vatan ve çocuk sevgisi..muhteşemsiniz..
Teşekkürler Fatma hanım… Gücümüz yettiğince ve duyarlı – bize güvenen insanlar olduğu müddetçe bu çalışmaları sürdüreceğiz ve Türkiye’nin bütün köylerine ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ adı altında KÖY KÜTÜPHANESİ açacağız…
Kutlarım sizi bir harikasınız. Sağlıklı, bol kütüphaneli ve cok okuyan bir nesil göreceğiniz bir yaşam diliyorum size.
İyi, güzel de; “Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda sorup sorgulamak…” Atatürkün yapıp ettiklerini sorgulayamayan çocuklar yetiştirmek demek; ki bu durumda tek boyutlu düşünebilen ve sorgulayabilen fanatik, bağnaz, eleştiriye kapalı kuşaklar yetiştirmek anlamına gelir. Felsefi anlamda tarafsız, objektif, nesnel düşünebilmekten uzak kafalar üretmek demek.
Bu kafalar yeni, orijinsl fikirler üretemez. Ancak 90 yılda geldiğimiz noktada görüldüğü gibi taklitçi, kendini tekrar eden süreçler üreten bir toplum ortaya çıkarabildik. Şimdi neden böyle olduk? diye sorgulama yaparken kemalist ideoloji ve öğretileri sorgulayamadigimizda neyi sorgulamiş olacağız?
Henüz 10 Kasım 1938’in bir adım bile ötesine gidememiş bir toplulukuz… Ulus, millet, halk bile diyemiyorum… Felsefecisiniz, bunu tahmin edebilirsiniz… Henüz yolunu bile bilmeyen bir topluluk, daha kitap okumasını bile bilmeyen bir topluluk… Bir başlasınlar kitap okumaya… Zaten pek çok şeyin farkına varacaklar sizin vardığınız gibi… Düşünce katkınız için teşekkürler… Bu çalışmalar için kitap desteklerinizi ve arkadaşlarınızı yönlendireceğinizi umuyorum… Sevgiyle…
BAŞARILARIN DEVAMINI DİLİYORUM…..
Teşekkürler Ziya bey… Desteklerinizi bekliyoruz…
Mesut TİM, Hulusi ZEYNEL’e de cevap verecek mi. İdeal çok yüksek, takdir etmemek imkansız. Gercekleşme beklentileri ise 90 ı aşkın yıl sonra ortada. Eller aya, biz yaya misali. Övünüle – övünüle bitirilemeyen gerici bağnazlıklıkla mücadele bile dönüp, Mesut TİM de dahil hepimizi boğmak üzere. Okunan onca kitabın – alınan onca eğitimin becerebildiği kararsız – tutarsız, iki arada – bir derede, tam da dünyanın üzerinde yaşadığımız bölgesine has arabesk – oryantalist kuşaklar yetiştirmiş olmak. Yaptıklarınız, maalesef bizlere, Atatürk’e yapılan küfürler olarak dönüyor. Kuracaksanız Evrensel İnsani Değerleri, Bilimi ve özellikle demokrasiyi şiar edinmiş kütüphaneler kurun. Saygılarımla.
Bizler bu kadarını becerebiliyoruz… Evrensel İnsani Değerleri, Bilimi ve özellikle demokrasiyi şiar edinmiş kütüphaneleri sizlerin kurmasını dört gözle bekliyoruz… Sevgiyle…
İncelik göstermiş, cevap vermişsiniz. Teşekkür ederim. Ama bunun cevap olmadığını siz de biliyorsunuz. Kaldı ki “dört gözle beklemeseniz” de objektif gözlem yapsanız, dediğinizin sizin yaptıklarınız kadar yaygın ve kapsamlı olmasa da yapılmakta olduğunu görürsünüz. Saygılarımla .
İnanılmaz bir kişi çok mutsuz oldum sizin gibi özel bir insanın varlığından yeni haberdar olmak benim için bir utanç oldu ,Ama geçte olsa sizi tanımaktan onur duydum .Binlerce teşekkürler ? Yüce insan MESUT TİM ??????
Teşekkürler Şahika Hanım… Çalışmalarımız durmaksızın sürüyor… Kütüphane açtığımız köylerde eğitim – kültür – sanat çalışmaları da yapıyoruz… Önümüzdeki aylarda ÇOCUK EĞİTİM VE SANAT KÖYÜ projelerimizi hayata geçiriyoruz… Desteğinizi bekleriz…
Kitap okuyan kız heykelinin yerine konulması bir görevdir
Köylerdeinsan kaldımı tarım bittihayvancılık bitti insanlar cami cemaati durumunda orda okuyamayan çok yaşlı kesim sesli kütüphane olmalı dinlemekbilmek isteyenlere
Türkiye’de hala 32.000 köy var… Ve bu köylerden büyük bir kısmı hala 4 sınıf birarada tek öğretmenle eğitimini sürdürüyor… Biz de özellikle merkeze uzak köylere kütüphane açıyoruz… Bir kez olsun o köylerde çocukların, insanların kitapla buluştuğu anı görseniz mutluluklarına inanamazsınız… Bekleriz…
Tebrikler. Çalışmalarınızı yürekten destekliyorum. Bulunduğum ilde köy enstitüsü olarak kurulan altyapısı mevcut köy okulunda Elazığ Baskil Doğancık köyünde ilkokula başladım. Bana çok farklı bir okul olarak gelmişti. Şimdi anlıyorum. Ama yazık olmuş, ama ne yazık..