ZAMANI OKUMAK

VELİ BAŞAK

“Orda bir köy var uzakta, gitmesek de, görmesek de,o köy bizim köyümüzdür.”
Bizler, “Köy Kütüphaneleri Oluşturma Kültür Sanat ve Eğitim Derneği” olarak dernek üyelerimizle o köylere gitmeye devam edeceğiz, Atatürk’ün yolunda, bize yaşamı anlamlı kılan kütüphaneler açarak, kitaplara ulaşamayan çocukları sevindirme mutluluğunu görmek ilk amacımızdır…

O.. köy çocuklarını kitaplarla buluşturmaya adamış yaşamını. Yine yollara düşüyor. Bu sefer yolu Simav ilçesinin Demirciköy Beldesi’nde köy çocuklarıyla buluşuyor. Üçbinbeşyüz kitaba demirbaş numaralarını yazıyor iki gün boyunca, yalnızlığında kitaplarla uyuyor, mutlu tatlı bir yorgunlukla…

O.. “Derneğimizin yönetim kurulu başkanı Mesut Tim.” Kendi besinini ve enerjisini kitaplardan ve Atatürk’ün ışığından alıyor.

Yani, milliyetçilik-yurtseverlik-vatanperverlik kavramı onun yaptıklarında gerçek anlamını buluyor. O yapacağız- getireceğiz ekleriyle konuşmuyor, vaatler vermiyor. Yaşama uygulayıp hayat veriyor…

Derneğimizin üyeleri ile Demirciköy’e geldik. Köyde elli yaş ve üstü insanlar çoğunlukta. Gençler kahve köşelerinde oturuyor. Tarlalarda çalışmak pek hoşlarına gitmiyor. Hazıra alışmışlar, okuyan gençler büyük kentlere yerleşiyorlar. Köy zengin ve sulak arazilere sahip, kooperatif kursalar herşey yoluna girecek. Kestanesi – şeker pancarı – fasulyesi – cevizi ile ünlü. Sebze ve meyvesi bol…

Türkiye genelinde olduğu gibi, konuştuğum insanlar büyük kentlere göçlerin en büyük nedenlerini şöyle sıraladılar.

1. Zirai ilaç, gübre ve işçilik maliyetleri çok yüksek, ektiklerimizin karşılığını alamıyoruz, zarar ediyoruz.
2. Sigortalı işe girmek için kentlere göç ediyoruz.
3. Çocuklarımızın eğitimi ve gelecek kaygısı yaşıyoruz.
4. Tam donanımlı hastaneler büyük kentlerde, sağlık sorunları için köye gidip gelmek zor oluyor.

Bu sorunlar çözülse köylerinde kalacaklarını anlattılar. Söyleşi sonrası tören alanına geldik.

1926 yılından kalma iki katlı taş binaya hayran kaldık. İlkokul olarak kullanılmış. Şimdi müze olarak Alev Dağhan tarafından düzenlenmiş. Çok güzel bütün köylerin örnek alması gerekir neden mi ?

Girişte, halı dokuma tezgahları, yünlerin tarandığı paslanmış demirden taraklar, kirkitler, kirmenler, lambalar, dirgenler… Diğer odada dantel ve elişi oyma işleri… Koridor duvarlarında 1926 yılından kapanıncaya kadar görev yapan öğretmenlerin resimleri.. Koridorun sonundaki odalarda, Çanakkale’de.. Sarıkamış ve Yemen’de savaşıp, şehit olan köylülerin isimleri elbiseleri ve anıları.. Saygı ve minnetle doluyor insan..

Kütüphane üst katta, merdivenler dayanıklı gürgen ağacından yapılmış, öğrencilerin ayak izleriyle hafif aşınmış… kimbilir neredeler.. bu zaman yolcuları…

Kütüphanenin tabanında keçe halılar döşenmiş. Dernek başkanımız Mesut Tim’in elinden geçen kitaplar tek tek numaralanıp, demirbaş defterine kayıtlanmış. Tam karşıda Ressam arkadaşımız Nimet Topkaç’ın hediye ettiği suluboya Atatürk portresi duygu selinde bize mutlulukla gezmek düşüyor. Emeği geçen bütün derneğimiz üyelerine sonsuz teşekkürler ediyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.