2018 YILLIK HESAPLAŞMA!..

Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Her ne kadar söze acısıyla, tatlısıyla diye başlıyorsak da geçtiğimiz yıl tatlı bir şey olmadı sanki. Kısa bir hesaplaşma yapacağım. Lakin 2018 yılı için değil 2018 yıllık bir hesaplaşma…

Her şeye rağmen hayat devam ediyor desek de hayat çoğu insanlar için bitti.
Nasıl bitmesin ki canından çok sevdiği birini kaybeden insan için hayat.
Yaşadığımız ülkede neredeyse hergün şehit haberleri ile yüreğimiz burkuldu.
Ülkemiz 365 gün yas durumunda bir yaşam sürüyor.
Şehit haberlerinin yanında doğal felaketler…
Ve aramızdan zamansız ayrılan güzel insanlar…
Hepsini teker teker yazmaya kalkarsak sayfalar yetmeyecek.
Dünyada ki olaylardan hiç söz etmiyorum bile.
Anlayamadım, anlayamayacağım da bir türlü…
Evrende milyonlarca çeşit canlı ve cansız varlık var birbirine benzemeyen.
Ve hepsinin de görevi.
Adaletli paylaşılsa herkese yetecek, dünya denen bir gezegende yaşıyoruz insanoğlu olarak.
Lakin 0 (sıfır) yılından bugüne doğru bir gezinti yapıyorum us’umda.
Sürekli, savaşlar, hastalıklar, zamansız ölümler, doğal adını verdiğimiz felaketler vs.
Hep soruyorum, yine sormak istiyorum.
Yaşadığımız bu dünyada olan bitenlerin sorumlusu Yaradan’ın yarattıkları insanoğlu mu yoksa onları yaratan Yaradan mı?
Sen ki OL dediğin zaman olan bizler zamanı geldiğinde ÖL dediğinde ölüyoruz.
Hem de yapacak bir dünya işimiz varken ve çoğu zaman geride acılar ve gözyaşları içinde insanlar bırakarak.
Madem yarattın bu insanoğlunu, neden onların birarada, barış içinde yaşamasını sağlamadın.
Diyorlar ki bu dünya bir sınav.
Sınav dediğin şey insanların birbirini öldürmesi, yok etmesi mi?
Bir avuç insanın, insanların canını alması için sürekli olarak silahlar üretmesi mi?
Yeni yeni hastalıklar ve devamında sözde ilaçlar yaratarak insanları sürekli sıkıntı içinde bırakmak mıdır bu sınav?
Anlamıyorum hala, anlamayacağım da…
OL dediğin insanların içinde bulunduğu bu zor durumlar, ölümler mi seni bir başka şey yapacak?
Neden hala gözü yaşlı analar var etrafımızda?
Neden her gün binlerce çocuk açlıktan hayatını kaybediyor?
Neden gözü dönmüş bir avuç yaratık, dünyada yaşayan insanları sömürmek için kan dökmeye devam ediyor?
Neden bu dünya tek devlet, tek millet, tek dil olamıyor?
Madem OL dedin oldu bu insanlar…
Neden herkese yetecek bir dünyada insanları birbirine düşürüyorsun?
Bundan nasıl bir zevk, haz alır bir Yaradan?
Anlamıyorum, anlamayacağım…
Bil ki sana inananlar (Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler), sana olan inançlarını kaybediyorlar…
İnsanlar senden uzaklaşıyorlar.
Müslüman birisinin Müslüman birisini katletmesine nasıl izin verirsin?
Anlamıyorum, anlayamayacağım da…
Böyle bir zalimliğe izin veren bir Yaradan’a nasıl inanalım?
Biliyorsun, yüzlerce, binlerce soru var daha sana sorulacak.
Ama, içi boş, gözü dönmüş, hiçbir şeyi sorgulamayan bilgisiz, bilinçsiz insan denen yaratıklar, yarattıkların her şeyi yanlış anladığını biliyorum ve bunları da yanlış anlarlar diye düşünüyorum.
O yüzden bu hesaplaşmayı elbet bir gün seninle karşılıklı yapacağız.
O zamana kadar beni beklemeni ve karşıma çıkmanı umuyorum.Evet, bizim günahlarımız kadar bunlara sebep olan ya da olmasına izin veren senin de günahların var…
Ve bu günahlar değil 2018 yıl, binlerce yıldır öyle çoğaldı ki…
Sen bile zaman zaman kendine olan inancını yitirdiğini biliyorum…
Ve yarattıklarını da bu yüzden deneme tahtasına çeviriyorsun.Her şeye rağmen senin bir Yaradan olduğunu kabul ediyor ve en kısa zamanda bu dünyayı yaşanılır bir hale getireceğine inanan biri olarak kalmak istiyorum.
Lütfen beni kazan… / TİM

Ve yazı bitiminde bir şiirimsi…

SİS

Saat
Sabahın 7’si
Puslu bir hava

Koruluk’ta
Cicipark’ın önündeyim
İmkansız
DENİZ kaybolmuş
DAĞ kaybolmuş
GÖKYÜZÜ kaybolmuş
Desem de inanmayın a dostlar

Deniz dağa
Dağ gökyüzüne
Gökyüzü hepsine kavuşmuş
Hepsi tek vücut olmuşlar

Saat
Sabahın 7’si
Puslu bir hava

Ve sen insanoğlu
Hala MÜSLÜMAN, HIRİSTİYAN
AZERİ, LAZ, ÇERKEŞ,
SİYAH, BEYAZ, SARI,
ALEVİ, SÜNNİ
ve de TÜRK, KÜRT
diye uğraşırken
ve hala
kardeşi kardeşe vurdurup
kan dökerken

Deniz dağa
Dağ gökyüzüne
Gökyüzü hepsine kavuşmuş
Hepsi tek vücut olmuşlar

Ve sen insanoğlu
oku, oku, oku
ve bir daha düşün…

Saat
Sabahın 7’si
Puslu bir hava / M.TİM

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.