MESUT TİM
Ne koşturacak bir tarla ne de mahalleli çocuklarla top oynayacak yeşil alan kaldı. Yeşil alanı boşverdik, bir avuç toprağı dahi zor bulur olduk.
Türkiye gelişiyor!..
Gelişirken de bütün değerlerimizi yitiriyoruz bir bir…
Ne insanlığımız kalıyor ne de duygularımız.
Zaten düşünmek kavramını hepten unuttuk…
Sorup sorgulamak kimin haddine…
İnternetteki nostaljik bir paylaşım beni de çocukluk yıllarıma götürdü.
Mahalle aralarında top oynardık mahalleli arkadaşlarla.
Hem de ne top…
Oyun bu ya, zamanı adeta unuturduk.
Nasıl unutmayalım ki…
Kimin saat vardı o zamanlar?
Dediğim yıllar 1965 – 1970’li yıllar.
Koyardık bir ağaç dalını toprağa dik olarak.
Gölgesi şuraya gelince devre…
Buraya gelince de maç bitecek.
Siz deyin 2 saat, ben diyeyim 3 – 4 saat sürerdi bu maç. Bazen de akşam ezanı maçın bitiş zamanı olurdu.
Şimdilerde mahalle arasında değil böyle maçlar yapmak, yürümek dahi olanaksız bir hale geldi.
Şükür yollarımız çamur olmuyor, lakin her yağmurda her sokak bir dere…
Bu küçük anımsamadan sonra buyrun bakalım o yılların mahalle maçlarında ne kurallar geçerli imiş?
Okurken tebessümleriniz yüzünüzden eksilmesin…
BİRAZ DA NOSTALJİ
HEY GİDİ GENÇLİK HEY !…
90’lı Yılların Mahalle Maçları Kuralları
1. İyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.
2. Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.
3. Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.
4. Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.
5. Üç korner, bir penaltıydı.
6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.
7. `Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.
8. Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.
9. Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.
10. Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.
11. Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.
12. Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.
13. Tanju, Rıdvan, Metin, Ali, Feyyaz, Hagi, Hakan, Hami gibi dönemin popüler futbolcularının adı alınırdı.
14. Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.
15. Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`
16. Elin avantajı olmazdı.
17. Bel üstü gol sayılmazdı.
18. Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.
19. Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.
20. Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu / Kaynak; Futbol Saati
Ve sosyal medyada bu paylaşımın altında Sayın TC Engin Yazıcıoğlu’nun katkıları…
70’Lİ YILLARIN “SOKAK ARASINDA OYNANAN MAÇLARIN KURALLARI DA ŞÖYLE İDİ :
1- PARK ETMİŞ ARABANIN ALTINA YA DA EVİN BAHÇESİNE TOP KAÇIRAN ALIRDI.
2- YOLDAN BİRİ GEÇERSE (ÖZELLİKLE YAŞLI, KADIN, ARABA) İLK GÖREN KİŞİ “DUR” KOMUTU VERİR MAÇ DURUR, GEÇİŞ YAPILDIKTAN SONRA “BAŞLAR” KOMUTU VERİR MAÇA DEVAM EDİLİRDİ.
3- FAUL, ELLE OYNAMA OLDUĞUNDA RAKİP TAKIP BUNUN TESPİTİNİ YAPTIĞI ANDA OYUN DURUR, GEREKEN SERBEST VURUŞ YAPILIR, İTİRAZ EDİLMEZDİ.
4- TOP TAŞIN ÜSTÜNDEN, KENARINDAN YA DA KALECİNİN BOYUNDAN ÇOK ÜSTÜNDE GİTTİĞİNDE GOLÜ YİYEN TARAFIN OYUNCUSU “GOL” OLDUĞUNU KABUL EDERSE “GOL” SAYILIR, ETMEZSE SAYILMAZDI. SAYGI VE CENTİLMENLİK “ÖNCE” GELİRDİ.
5- MAÇ SONA ERDİĞİNDE, TEKRAR MAÇ YAPILACAKSA HER İKİ TAKIM OYUNCULARI ARASINDA DEĞİŞİKLİK (TRANSFER) YAPILIR AMA, GÜÇ DENGESİ BOZULMAZDI. ŞİMDİLİK HATIRLADIĞIM BUNLAR (ZAMAN BAYAĞI GEÇMİŞ, UNUTTUKLARIM DA OLABİLİR.
Paylaşacak sevginiz, bilginiz biraz da çocukluğunuz olsun…